BEDENİ HASARLI TRAFİK KAZASI
- Genel Olarak
Trafik kazaları üç şekilde sonuçlanır; Bedeni hasarlı trafik kazaları, maddi hasarlı trafik kazaları ve ölümlü trafik kazaları. TÜİK raporuna göre Türkiye’de 2023 yılında 235.071 yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir. Bedeni hasarlı trafik kazası, kişinin trafik kazası neticesinde yaralanması ve zarar görmesini ifade eder. Kişinin uğramış olduğu hasarın boyutuna göre tazminat alacağı doğmaktadır. Tazminat zararın boyutuna mağdurun özelliklerine göre her olay içerisinde farklılık göstermektedir. Yaralanmalı trafik kazası sonucunda mağdur maddi ve manevi olarak zarara uğramış olur ve buna bağlı olarak maddi tazminat ve manevi tazminat olmak üzere iki farklı tazminat kalemi oluşur. Her iki tazminatı tutarı da mağdur üzerinde oluşmuş zararın boyutuyla doğrudan ilişkilidir.
Maddi Zarar içerisinde dört alt başlığa ayrılır; Bunlar Sürekli Sakatlık, Geçici Sakatlık, Tedavi Giderleri ve Bakıcı Giderlerine ilişkin zararlardır. Bazı durumlarda bu zararların hepsi meydana gelirken bazı durumlarda ise sadece biri veya birkaçı meydana gelmektedir. Sürekli Sakatlık mağdur üzerinde hayatı boyunca devam edecek maluliyetin ifadesidir. Geçici Sakatlık mağdur üzerinde oluşan ve geçici bir süreliğine iş görmesini engelleyen sakatlığın ifadesidir. Tedavi Giderleri, mağdurun kaza nedeniyle yapmış olduğu masrafları ifade etmektedir. Bakıcı Giderleri ise mağdurun sakatlık dolayısıyla tespit edilecek süre için bir başkasının bakımına ihtiyaç duyması halinde oluşacak gideri ifade etmektedir.
Çift taraflı yapılan kazalarda kaza geçiren kişilerin mevcut kaza durumunda tazminat, kusur oranına göre hesaplanmaktadır. Örnek verecek olursak; %50 (Tali) ya da %50 (Asli) kusur oranı mevcutsa ödeme kusursuzluk oranına göre hesaplanır, fakat mağdur %100 kusurlu ise Sigorta Şirketi herhangi bir ödeme gerçekleştirmez. Bununla beraber sürekli sakatlık yani beden gücünde azalmaya ilişkin Borçlar Kanunu 46. Maddesinde “Bedensel bir zarara uğrayan kimse, çalışma gücünün tamamını veya bir kısmını yitirmekten ve ileride iktisadi yönden karşılaşacağı yoksulluktan doğan zararını ve bütün masraflarını isteyebilir” denilmektedir.
Manevi Zarar ise mağdurun kişilik haklarına yönelik gerçekleştirilen haksız fiil neticesinde kişilik haklarının tahribine bağlı olarak duyduğu elem, keder ve üzüntüyü ifade eder. Sakatlığa bağlı olarak kişi eski fiziki fonksiyonlarından bazılarını kaybetmesi durumunda ruh sağlığının etkilenmesi kaçınılmazdır. Tahrip olan ruh sağlığı manevi zarar olarak değerlendirilmektedir. Manevi zarar poliçe ile teminat altına alınmaz, bu nedenle sadece kusurlu sürücü veya gerçek işleten sıfatına haiz kişilerden talep edilebilmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ise manevi tazminat başlıklı hükmü ile önceki Borçlar Kanunu’ndan kaynaklanan bütün tartışmalara son vermiştir. Zira TBK. m. 56/ f. 2; “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevî tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
Mağdur kişi kendisi cismani zarar dolayısıyla manevi tazminata hak kazanmakta iken, mağdur kişinin yakınları farklı olarak sadece ağır cismani zarar dolayısıyla manevi tazminata hak kazanmaktadır. Yeni Borçlara Kanunu bu düzenlemeyle birlikte ağır bedensel zarara uğrayan veya ölen kişinin yakınlarına da manevi tazminat hakkı tanımıştır.
- Tazminat Başvurusu Nasıl Yapılır
Kişinin uğradığı maddi zararın tazmin edilebilmesi için Sigorta Şirketine başvurmak zorunludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” Şeklinde düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeyle birlikte mağdur kişi veya vekili doğrudan dava açamamaktadır. Sigorta şirketine başvuru ve sigorta şirketinin 15 gün içerisinde başvuruyu cevapsız bırakması veya verilen cevabın yeterliliğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Sigorta şirketine başvuru sonrasında 15 gün içerisinde herhangi tatmin edici bir netice elde edilmemesi halinde mağdur uyuşmazlığın çözümü için genel mahkemelerde ve alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olan Sigorta Tahkim Komisyonu’nda dava açabilmektedir.
Trafik kazalarında sakatlanma ve maluliyet olması durumunda zaman aşımı süresi 8 yıldır. Vefatla sonuçlanan kazalarda ise zaman aşımı 15 yıl olmaktadır. Eğer bir kaza da hem yaralanma hem de vefat mevcut ise bu kazanın zaman aşımı 15 yıl olmaktadır.
Kaza sonucu Sigorta Şirketine başvuru yapılırken istenilen belgeler şu şekildedir;
- Bedeni Hasar Tazminatı veya Destekten Yoksun Kalma (ölüm) Tazminatı Başvuru Dilekçesi
- Kaza Tespit Tutanağı
- İfade Tutanakları
- Savcılık Raporu
- Epikriz Raporları
- Tedavi evrakları
- Maluliyet Oranını Belirten Heyet Raporu
- Bilirkişi Aktüer Hesaplama Raporu
Tazminat Başvurusu yapılırken Vefat veya Yaralanma durumu fark etmeksizin dikkat edilmesi gereken hususlar Sigorta Şirketlerinin Genel Müdürlüklerine başvuru yapılması ve başvuru dilekçesinin ekine eklenecek belgelerin eksiksiz olması son derece önem arz etmektedir.
Sigorta şirketi ile sulh olunamaması durumunda en etkili uyuşmazlık çözümün yolu Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurmaktır. Sigorta Tahkim Komisyonu’nda görevli Hakem, önüne gelen dosyayı 6 ila 8 ay içerisinde sonuçlandırmaktadır.
Ayrıca Sigorta şirketi kendisine yapılan başvuru üzerinden geçen 8 iş günü sonunda temerrüde düşmektedir ve temerrüt faizi işlemektedir. Faizin niteliği yasal faiz olmakla birlikte bu oran şimdilik %24 olarak belirlenmiştir.
Yolcunun Durumu: Yolcu konumunda olan kişi tek taraflı veya çift taraflı trafik kazasında içerisinde bulunduğu aracın kusurlu olduğu durumlarda dahi yolcu tazminata hak kazanabilir. Yolcu konumundaki mağdurun kazadaki kusuru zarar görenin kusuru kapsamında değerlendirilir ve tazminatın belirlenmesinde önem arz eder. Mağdurun, örneğin; kask takmaması, emniyet kemeri takmaması gibi. Zararın artmasına sebep olan kusurları alacağı tazminatın miktarını etkileyecektir.
Mutlak tazminat alınabilmesi için kişinin yönetmelikte öngörülen iyileşme süresini tamamlaması gerekmektedir. Bu süre tamamlanmadan önce rapor alınması durumunda bu rapor Hakem/Hakim tarafından kabul edilmeyecek olup tekraren rapor alınması yönünde ara karar kurulacaktır. Tedavi süresini doldurduktan sonra mağdur, alacağı Heyet Raporu, Hastane Kurul Raporu ya da Adli Tıp Raporu ile Sigorta Şirketinden Maluliyet Oranı, Kusur Oranı, Yaşı ve Geliri doğrultusunda Aktüerya Hesaplaması yapılarak tazminatını alır.
Ceza Davasında ya da Manevi Tazminat Davalarında, manevi tazminat bakımından mağdur ile haksız fiilin faili arasındaki uzlaşma Maddi Tazminat yani Sigorta Şirketinden talep edilen tazminata engel olmamaktadır. Çünkü ödemeyi ZMMS kapsamında sigortalı olan aracın Sigorta Şirketi sağlar.
Sigorta Şirketinden doğrudan başvuru yoluyla talep edilen tazminat kalemleri şu şekildedir;
- Sürekli İş Göremezlik Tazminatı
- Geçici İş Göremezlik Tazminatı
- Tedavi Giderleri Tazminatı
- Bakıcı Giderleri Tazminatı
Tazminat Başvurusu yapılırken Vefat veya Yaralanma durumu fark etmeksizin dikkat edilmesi gereken hususlar Sigorta Şirketlerinin Genel Müdürlüklerine başvuru yapılması ve başvuru dilekçesinin ekine eklenecek belgelerin eksiksiz olması son derece önem arz etmektedir.
Mağdurların başvurusu sonucunda aldığı rakamın yeterli olmaması halinde eksik ödeme için tekrar başvuru yapılabilmektedir. Tekrar başvuru sonucunda istenilen miktar alınamazsa Arabuluculuğa, Sigorta Tahkim Komisyonu’na veya Dava yoluna gidilebilmektedir.
- Kaza Sonrası Bedeni Hasar Tazminatı Nasıl Alınır?
Yargıtay’ın İçtihatlarına bakıldığında kaza tarihinde geçerli yönetmeliklere göre maluliyet oranını gösteren Heyet Raporu alınması gerekmektedir. Alınan Heyet Raporunun “Erişkinlere Özel Engellilik Yönetmeliği’ne” uygun alınması sürecin aksamaması açısından büyük önem arz etmektedir. Adli Tıp açısından olay sonrası minimum 6-12 ay iyileşme süresi vardır. Bu raporların Eğitim Araştırma Hastanesinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı aracılığıyla temin edilmesi veya Sağlık Kurulu aracılığıyla temin edilmesi gerekmektedir. Sigorta şirketi kendi içerisinde bir aktüerya raporu düzenleyecek ve maluliyet tespit edecektir. Ancak unutulmaması gereken husus, Sigorta şirketinin uyuşmazlığın karşı yanı olduğudur. Bu sebeple Sigorta Şirketine başvuru yapılması esnasında da rapor alınması mağdur yararına olacaktır.
Bedeni Hasar Tazminatı için öncelikle Sigorta Şirketine Başvuru Dilekçesi ve dilekçe ekine eklenecek gerekli evraklarla birlikte fiziki başvuru yapılır. Fiziki başvuruda eklenecek evrakların eksiksiz olması ve doğru
- Aynı Kazadaki Tazminatlar Farklı Olabilir mi?
2024 yılı için kişi başı Poliçe Limiti 1.800.000 TL’dir. Bedeni hasar tazminatı veya Müteveffa’nın Hak Sahipleri adına yapılacak olan Destekten Yoksun Kalma Tazminatı ödemeleri, kişinin yaşı, maaşı, maluliyeti ve kusuru baz alındığında değişkenlik göstermektedir. Bu sebeple aynı kaza olsa da önemli olan husus mağdurun kendisi ve maluliyet oranıdır. Mağdurların yaşı ve maluliyet oranları arasında farklılık göstereceğinden aynı kazada tazminatlar farklı olabilir.
POLİÇE LİMİTLERİ
- 2024= 1.800.000 TL
- 2023= 1.200.000-TL
- 2022= 1.000.000-TL
- 2022= 450.000-TL (İlk 7 ay)
- 2021= 430.000-TL
- 2020= 410.000-TL
- 2019= 390.000-TL
- 2018= 360.000-TL
- 2017= 330.000-TL
- 2016= 315.000-TL
- 2015= 298.000-TL
Yukarıda açıklanan tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde karmaşık olan bu sürecin yönetilmesi ve mağdur adına işlemlerde bulunabilmesi için bir avukattan yardım alınması son derece yararlı olacaktır. İstanbul, Antalya ve Alanya’da faaliyet gösteren ofislerimizde yer alan deneyimli avukat kadromuz ile makalemizin muhatabı mağdurlara yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.