Bedeni Hasarlı Trafik Kazası Sonrasında Mağdurun Hakları
Trafik kazaları Türkiye’de sürekli olarak yaşanan durumlardan biridir. Bu durum sürücülere, sürücü yakınlarına, araçta bulunan yolculara ve diğer üçüncü kişilerde mağduriyetlere sebebiyet verebilir. Bu da hem maddi hem de manevi zararlara yol açar.
Trafik kazaları sonucunda kazazedelerde kalıcı sakatlık ve hastalık gibi durumlar söz konusu olabilir. Bunun yanında tedavinin çok uzun sürmesi ve pahalı olması durumlarında meydana gelen maddi ve manevi zararların çok fazla olması nedeniyle talep edilecek maddi ve manevi tazminatlar da çok büyük meblağlara ulaşabilir.
Trafik kazası nedeniyle bedensel zarara uğrayan kişiler kısmen ya da tamamen çalışma kabiliyetlerini kaybedebilirler. Bu durumda meydana gelen gelir kaybı ve zararın kusurlu aracı işletenden ya da kusurlu aracın sigorta şirketinden istenmesi mümkündür. Trafik kazaları hukuki bakımdan Türk Borçlar Kanunu madde 49 gereği haksız fiil sorumluluğu kapsamında yer alır. Yani trafik kazası nedeniyle bir kişinin bedensel olarak zarar görmesi durumunda bazı zarar kalemleri bulunur.
Trafik Kazası Sonrası Maddi Zarar
Trafik kazasında meydana gelen bedensel zararlar toplamda 4 başlık altında incelenir.
Tedavi ve İyileştirme Giderleri
Tedavi ve iyileştirme giderleri bedensel zararın doğması durumunda bu zararların giderilmesi veya zararın artmasının önlenmesi açısından uygulanan tedaviler için gerçekleştirilen harcamalardır. Bu zarar kaleminin tedavi ile alakalı bölümü tedavi giderleri olarak isimlendirilir. Kişiler eski sağlık durumlarına ve günlük işlerini yapabilecek duruma gelinceye kadar gerçekleştirilen masrafları kapsayan kısım ise iyileştirme giderleri olarak isimlendirilir.
Trafik kazası sonucunda yaralanan ya da sağlığı bozulan kişiler, iyileştirilmesi için yapılan veya yapılmak zorunda kalınan giderleri, işleten ya da diğer sorumlulardan talep edebilme hakkına sahiptir. Gelecekte oluşabilecek masraflar ile kişilerin mevcut olan hastalıklarının kaza nedeniyle artması durumunda yapılan masraflar da bu kapsamda yer alır. Bu sebeplerden dolayı sorumlu olan kişilerin sorumluluklarına göre tazminat ödeme yükümlülükleri bulunur.
Tedavi giderlerinin kanıtlanması açısından Yargıtay’ın benimsemiş olduğu ilkeler aşağıdaki gibidir;
- Tedavi ile alakalı olan giderlerin her şekilde her yola başvurarak kanıtlanması mümkündür.
- Tedavi giderlerinin herhangi bir belgeye bağlanmasına gerek yoktur.
- Hakim 818 sayılı BK 42/2. Maddesi ve 6098 sayılı TBK 50/2. Maddesine göre zararın kapsamlı olarak araştırılmasına ilişkin çalışmalar yapmalıdır.
- Herhangi bir belge sunulmasa bile hakimin görevlendireceği bilirkişiler tedavi ile bütün iyileştirme giderlerini hesaplamak ve hüküm altına almakla yükümlüdür.
Geçici İş Göremezlik Sebebiyle İş ve Kazanç Kaybı Durumları
Geçici iş göremezlik nedeniyle iş ve kazan kaybı sorunları oluşan kaza sebebiyle kişilerin geçici bir süre gelir getiren işlerde çalışamaması durumunda mahrum kalacakları gelirdir. Bu durum çalışılamayan süre olarak da isimlendirilmektedir.
Sürekli İş Göremezlik Sebebiyle İş ve Kazanç Kaybı Durumları
Sürekli iş göremezlik sebebiyle iş ve kazanç kaybı kişilerin geçirmiş oldukları kazaların sonucunda yürüttükleri mesleklerle alakalı birtakım kabiliyetlerini kaybetmesi durumudur. Bu durumda kişilerin uygulamada maluliyet raporu alması gerekir.
Ekonomik Gelecek Sarsılması Sebebiyle Meydana Gelen Kayıp Durumları
Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle oluşan kayıplar kişilerin geçirmiş oldukları kazaların sonucunda yürüttükleri mesleklerle alakalı çeşitli kaybetmesi durumudur. Kişilerin sakat kalma ve yaralanma durumlarından sonra meydana gelen durumlarda sağlayabileceği gelir ile yaralanmadan sonra oluşan durumlarla elde edilecek gelir arasında meydana gelen fark kişilerin uğradıkları zararları gösterir. Kişiler oluşan bu zararları azaltmaya yönelik olan tedavileri istemezlerse kusurlu sayılırlar ve bu durumda tazminatta indirim yapılır.
Tazminatın Belirlenmesi
Tazminat miktarlarının zarardan fazla olması durumları söz konusu değildir. Bu miktar zarardan az ya da zarara eşit olabilir. Karayolları Trafik Kanunu madde 86’ya göre kazanın meydana gelmesinde zarar gören kişinin kusurlu olduğunun ispat edilmesi durumunda hakim durum ve koşullara bağlı olarak tazminat tutarının indirilmesine karar verebilir. Bunun yanında motorlu araçların neden olduğu tehlikeli durumlar ve koşullar çerçevesinde de gerekli değerlendirmeler yapılabilir.
Trafik Kazalarında Maddi Tazminat Hesaplamaları Nasıl Yapılır?
Trafik kazası sonucunda maluliyete uğrayan kişilerin öncelikle maluliyet oranlarının tespit edilmesi gerekir. Tespit edilen bu maluliyet oranları ile trafik kazasına neden olan olaydaki kusuru, yaşı ve alınan maaş maddi tazminatın hesaplanmasında dikkat edilecek unsurlar arasında yer alır.
Maluliyete uğrayan kişilerin Yargıtay kararına da bakılarak 72 yaşına kadar iş günü olarak alınır. Malul olan kişilerin 65 yaşına kadar olan çalışma süreleri aktif çalışma süresi olarak isimlendirilirken 65 yaşından 72 yaşına kadar olan süre pasif çalışma süresi olarak isimlendirilir.
Trafik Kazalarında Sürekli İş Göremezlik
Sürekli iş göremezlik diğer bir adıyla kalıcı sakatlık durumudur. Bu durum Yargıtay kararlarında ve Adli Tıp Kurumu raporlarında beden gücü kaybı, meslekte kazanma gücü kaybı ya da çalışma gücü kaybı olarak isimlendirilir.
Adli tıp dilince kalıcı bedensel zararlar iki bölümde incelenir. Bunlardan birincisi organ kaybı ikincisi ise organların zayıflamasıdır. Organ yitimi çoğunlukla kol, el, bacak, göz gibi organlardan birinin veya birkaçının kaybedilmesi durumudur. Bunun yanında iç organlar ve beş duyu da organ kategorisinde yer alır.
Organ zayıflaması kazazede kişilerin bedensel yapısını oluşturan organlardan birinin ya da birkaçının işlev konusunda zayıflaması veya tamamen işlevsiz kalmasıdır.
Sürekli iş göremezlik kişilerin bedensel bütünlüğünün zarar görmesi durumunda fizik, psiko duygusal entelektüel potansiyellerinin azalmasına verilen isimdir. Bu gibi durumlarda kişiler çalışmaya devam edebilseler bile yaşıtlarına ve aynı işi yapanlara göre daha fazla güç ve çaba harcamak durumunda kalabilirler. Daha fazla çaba harcayacağından kazancında herhangi bir azalma olmasa bile tazminat isteme hakları bulunur.
Bu durum yargıtay kararlarında güç kaybı efor kaybı tazminatı olarak isimlendirilir. Bunun yanında yargıtay tüm dairelerinin ortak görüşü beden gücü eksilen kişilerin kazançlarında herhangi bir azalma olmasa bile sakatlığı oranında harcayacağı fazla gücün tazminat olarak ödenmesi gerekeceği şeklindedir.
Tazminat Hesaplamada Nelere Dikkat Edilir
Zara gören kişilerin kusurunun uygun olan nedensellik bağını kesecek kadar ağır olması halinde zarar veren kişi sorumluluklardan kurtulacaktır. Ağır olmaması halinde ise yargıç tazminattan madde 52 ye bağlı olarak indirim yapabilir.
Razı olma durumunda yazılı ve sözlü olabileceği gibi olayın oluşuna bağlı olarak da çıkarılabilir. Bu duruma örnek vermek gerekirse bir kişinin alkollü birinin aracına bilerek ve isteyerek binmesi ve beden tamlığının ihlalinin gerçekleşmesi halinde hakim tazminatı indirebilir ya da tazminattan tamamen vazgeçebilir.
Sürekli iş göremezlik durumu iki farklı şekildedir;
- Tam iş göremezlik halinde sigortalı kişiler mesleğinde hiç çalışamaz hale gelirler. Bu durumda sigortalının meslekte kazanma gücünü tamamen kaybettiği söylenir.
- Kısmi iş göremezlik durumunda sigortalı kişilerin mesleğinde kazanma gücünü kısmen kaybetmesidir.
Sürekli iş göremezlik geliri sigortalı olan kişilerin mesleğinde kazanma gücü kaybına bağlı olarak hesaplanır. Sürekli tam iş göremezlik durumunda sigortalı olan kişilere aylık kazancının %70’i kadar gelir bağlanır. Sürekli kısmi iş göremezlik durumunda ise sigortalı kişiye bağlanacak olan gelir tam iş göremezlik gelirine benzer bir şekilde hesaplanır. Bu durumda kişilerin iş göremezlik oranındaki tutarlar kendilerine ödenecektir. Sigortalı kişiler başka birinin sürekli olarak bakımına muhtaç olduklarında gelir bağlama %100 şeklinde olur.