TRAFİK KAZALARINDA SORUMLULUK
- GİRİŞ
Ülkemizde trafik kazası vakaları oldukça fazladır. Trafik kazalarının meydana gelmesine çeşitli faktörler sebep olmaktadır. Örneğin sürücünün kusuru, yolun bozukluğu, doğa olayları, aracın arızalanması vs. gibi birçok neden trafik kazasına sebebiyet verebilmektedir. Gerçek hayatta en sık karşılaşılan durum ise sürücünün kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazalarıdır. Kaza sonucunda maddi ve ya bedeni zararlar ve ölüm meydana gelebilmektedir. Ülkemizde her gün binlerce trafik kazası sonucunda can ve mal kayıpları yaşanmaktadır. Hukuki ve Cezai sorumluluğun hangi tarafa hangi koşullara bağlı olarak yükletileceği Karayolları Trafik Kanunu’nda düzenlenmiştir.
- HUKUKİ SORUMLULUK
Hukuki sorumluluk, maddi ve manevi zararın kim tarafından tazmin edilmesi gerektiği olarak anlaşılabilir. Borcun kaynaklarından biri olan haksız fiil sonucunda meydana gelen zararların karşılanması gereklidir. Tazminat, hukuka aykırı bir eylem sonucunda meydana gelen maddi veya manevi zarara karşılık olarak, zararların giderilmesini amacıyla sorumlu tarafından zarar görene ödenen veya mahkeme tarafından ödenmesine karar verilen bedeldir. Bu bedel meydana gelen zarara göre belirlenmektedir. Trafik kazaları zarar üç farklı şekilde meydana gelmektedir. Bunlar; Maddi hasarlı trafik kazaları, bedeni hasarlı trafik kazaları ve ölümlü trafik kazalarıdır. Zararın boyutu her olayın kendi içerisinde farklılık göstermektedir.
Sorumluluğun belirlenmesi zararın kim tarafından karşılanacağının tespit edilmesi için zaruridir. Kusurlu sorumluluk ve kusursuz sorumluluk olmak üzere iki farklı sorumluluk çeşidi vardır.
Kusura bağlı sorumluluk çeşididir. Haksız fiil neticesinde başkasına ait olan mal veya can varlığına zarar verilmesi durumudur. Trafik kazalarında sürücü olarak karşımıza çıkar. Trafik kazalarında kusurun belirlenmesi Karayolları Trafik Kanunu’nun 84. Maddesine göre yapılır.
Karayolları Trafik Kanunu
Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller:
Madde 84 – Araç sürücüleri trafik kazalarında;
a) Kırmızı ışıklı trafik işaretinde veya yetkili memurun dur işaretinde geçme,
b) Taşıt giremez trafik işareti bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit, rampa ve bağlantı yollarına girme,
c) İkiden fazla şeritli taşıt yollarında, karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit veya yol bölümüne girme,
d) Arkadan çarpma,
e) Geçme yasağı olan yerlerde geçme,
f) Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma, g) Şeride tecavüz etme,
h) Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama,
i) Kaplamanın dar olduğu yerlerde geçiş önceliğine uymama, j) Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama,
k) Yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde, zorunlu haller dışında park etme veya duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama,
l) Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma,
hallerinde asli kusurlu sayılırlar şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıda düzenlenen hükümlere göre kusurlu olarak bir başkasına zarar veren bu zararı karşılamakla yükümlüdür. Ancak her ne kadar kusurlu olsa da tek sorumlu kendisi değildir.
Bu sorumluluk şekli kusur sorumluluğu olmayıp sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğudur. Buna göre meydana gelen olayda sürücü olmamasına ve herhangi bir kusuru olmamasına rağmen; aracın malik, aracı uzun süreliğine kiralayan, ariyet alan veya rehin alan Karayolları Trafik Kanunu’na göre kusurlu sürücü ile müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Buna göre mağdur kişi gerçek işletenlere karşı ayrı ayrı veya aynı anda başvuru yapma seçim hakkına sahiptir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. Maddesinin 1. Fıkrası Şöyledir; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
Buna göre mağdur kişi gerçek işletenlere karşı ayrı ayrı veya aynı anda başvuru yapma seçim hakkına sahiptir.
- ZORUNLU MALİ MESULİYET SİGORTASI
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası: Karayolları Trafik Kanunu’na göre işleten sorumluluklarının karşılanması için mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır. Yine aynı kanuna göre, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunmayan araçlar trafikten men edilir.
ZMMS’nin amacı her ne kadar işleteni korumak gibi görünse de dolaylı olara mağduru korumaktadır. Şöyle ki; zarara uğrayan mağdur zararının teminat altına alınan tutar kadar karşılığını sigorta şirketinden tahsil edebilmektedir. Bu durum işletenin ödeme gücündeki eksiklik ve dava süreçleri gibi konularda mağdura yarar sağlamaktadır. Sigorta Şirketi Zarar dahilinde, poliçesinde belirtmiş olduğu teminat tutarı kadar mağdura ödeme yapmak zorundadır.
- CEZA SORUMLULUĞU
Öncelikle belirtmek gerekir ki ceza sorumluluğu şahsidir, Anayasa'nın 37. Maddesinin 7 fıkrasında " Ceza Sorumluluğu Şahsidir." Şeklinde şahsilik ilkesi düzenlenmiştir. Yine Türk ceza Kanunu'nun 20. Maddesinin 1. Fıkrası'nın 2. Cümlesinde " Kimse başkasının fiilinden sorumlu tutulamaz " hükmüne yer verilmiştir. Anlaşılacağı üzere ceza sorumluluğu hukuki sorumlulukta olduğu gibi birden fazla kişinin üzerinde değildir. Ceza sorumluluğunda suçun şahsiliği ilkesi geçerlidir, cezai sorumluluktan söz edebilmek için failin suç teşkil eden fiili gerçekleştirirken kast veya taksirinin mevcut olması gerekir. Sadece maddi hasarla sonuçlanmış trafik kazalarında soruşturma açılmaz ve ceza hukuku bu konu ile ilgilenmez. Trafik kazaları özelinde Ceza hukukunun ilgi alanı yaralanmalı veya ölümlü trafik kazalarıdır. Ceza hukuku mağdurun zararının karşılanmasından çok failin suç oluşturan fiili ile ilgilenmektedir. Ancak yine de mağdur hukuki olarak sigorta şirketinin karşılamadığı zarar kalemlerini munzam zarar kapsamında ceza davasında talep edebilmektedir.
Yukarıda açıklanan bilgiler doğrultusunda tazminat yükümlülerinin belirlenmesi için kusurlu kişinin belirlenmesi zaruridir. Kusur KTK’nın 84. Maddesine göre belirlenmekle birlikte trafik kazası bu maddede sayılmayan bir hal sonucu meydana gelmiş de olabilir. 84. Madde asli kusur hallerini sınırlı olarak düzenlememiş, sadece en sık meydana gelen kusur hallerini düzenlemiştir. Başkaca haller sonucu meydana gelen trafik kazalarında kusur alanında uzman bilirkişiler tarafından tespit edilmektedir.
Kusurun yanlış olarak belirlenmesi ciddi hak kayıplarına sebep olmakla birlikte, önemli karşı yükümlülüklere de sebep olmaktadır. Bu sebeple trafik kazası gerçekleştirmeniz durumunda hemen alanında uzman bir avukata danışmanız muhtemel hak kayıplarının önüne geçmekte son derece faydalı ve önemlidir.
Antalya, Alanya ve İstanbul’daki hukuk ofislerimizde deneyimli kadromuzla birlikte sizlere danışmanlık hizmeti sunmaktan memnuniyet duyarız.