TRAFİK KAZASI NEDENİYLE MEYDANA GELEN ZARARLAR BAKIMINDAN YARGI YOLLARI NELERDİR? EN ETKİLİ BAŞVURU MERCİİ HANGİSİDİR?
Türkiye’de trafik kazaları öyle bir boyuta ulaştı ki, TÜİK verilerin göre 2023 yılında ülkemizde 1,314,136 adet trafik kazası meydana gelmiştir; Bu trafik kazalarının 1,079,065 adedi maddi hasarlı trafik kazası, 235,071 adedi ise yaralanmalı veya ölümlü trafik kazası olarak kayıtlara geçmiş ve bir önce ki yıla göre trafik kazalarında %25,2 artış gerçekleşmiştir. Ayrıca her üç şekilde sonuçlanan trafik kazalarında da birden fazla tazminat kalemi mevcut olabilir. Örneğin; Yaralanmalı trafik kazasında mağdur sürekli iş göremezlik tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi giderleri ve bakıcı giderleri olmak üzere dört farklı tazminat hakkı alacağı doğmaktadır. Bu durum iş yükleri göz önüne alındığında davaların genel mahkemelerde görülmesinin çok uzun süreceği anlamına gelmektedir. Ayrıca genel mahkemelerde tanıklar, genellikle taraflarla olan kişisel bağlarından dolayı olayları farklı biçimlerde anlatırken, bir yanda "ambulans takipçisi" avukatlar, diğer yanda ise sigorta şirketlerinin işgüzar avukatları yer alır. Bu durum mağdurun menfaatlerini tehlikeye atarak mağduru kendi çıkarlarını düşünen iki avukat arasında bırakır. Zira, Kişisel verileri Koruma Kanunu’na aykırı biçimde mağdura ulaşan avukatın hukuka uygun davranması beklenemez.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU
Yukarıda kısaca değinildiği gibi Trafik kazalarına ilişkin davaların hızla artması, mahkemeler üzerindeki yükü ve davacıların karşılaştığı gereksiz masrafları beraberinde getiriyor. Ülkemizde mahkemelerin iş yoğunluğu göz önüne alındığında trafik kazalarından kaynaklanan uyuşmazlıkların görülmesi için ayrıca bir alternatif uyuşmazlık çözüm merciinin kurulmasını zorunlu hale gelmiş ve bu çözüm mercii 2007 yılında kurulmuştur..
Aracın hasar görmesine veya yaralanma ve ölüme neden olan trafik kazalarından kaynaklanan maddi zararın kimin üzerine yüklenmesi gerektiğini belirlemek için, genel mahkemelere başvurmak yerine daha pratik bir alternatif geliştirilmesi gerekliliği karşılamak amacıyla ülkemizde 14.06.2007 tarih ve 26552 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi ile Sigorta Tahkim Komisyonu kurulmuştur. Komisyonun amaçları şu şekilde sayılmıştır;
a) Sigorta kuruluşları ile sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümünü sağlamak üzere 5684 sayılı Kanun'un 30. maddesi çerçevesinde kurulan tahkim sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak,
b) Sigorta kuruluşları ile sigortalılar arasındaki uyuşmazlıkların, sigortacılık veya sigorta hukukunda ihtisas sahibi kişilerce kısa sürede ve daha düşük maliyetle çözülmesini sağlamak suretiyle mahkemelerin iş yükünü azaltmak,
c) Uyuşmazlıkların etkin bir şekilde çözülmesine katkıda bulunarak sigorta sektörüne duyulan güveni pekiştirmek,
d) İlgili düzenleyici ve denetleyici birimlere sunacağı faaliyet raporlarıyla sektörün işleyişinde olabilecek eksikliklere dikkat çekmek ve bu suretle yapılabilecek yeni düzenlemelere katkı vermek,
Ayrıca Sigortacılık Kanunu’nun 30. Maddesinin 1. Fıkrasına göre; Sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden veya Hesaptan faydalanacak kişiler ile Hesap arasında doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla Birlik nezdinde Sigorta Tahkim Komisyonu oluşturulur. Sigortacılık yapan kuruluşlardan, sigorta tahkim sistemine üye olmak isteyenler, durumu yazılı olarak Komisyona bildirmek zorundadır. Sigorta tahkim sistemine üye olan kuruluşlarla uyuşmazlığa düşen kişi, uyuşmazlık konusu sözleşmede özel bir hüküm olmasa bile tahkim usûlünden faydalanabilir. (Ek cümle : 3/4/2013-6456/45 md.) İlgili mevzuat ile zorunlu tutulan sigortalardan kaynaklanan bu fıkra kapsamındaki uyuşmazlıklar için ilgili kuruluş sigorta tahkim sistemine üye olmasa dahi hak sahipleri bu bölüm hükümlerine göre tahkim usulünden faydalanabilir. (Ek cümle : 3/4/2013-6456/45 md.) Sigorta tahkim sistemine üye olmayan kuruluşlar bakımından Sigorta Tahkim Komisyonu giderlerine katılım Hazine Müsteşarlığınca ayrıca belirlenir.
Sigorta şirketlerinin neredeyse tümü komisyona üyedir ve düzenlemiş oldukları poliçelerde belirtilen rizikoların meydana gelmesi halinde Tahkim Komisyonu’na başvuru yapılabilir. Tahkim komisyonunda uyuşmazlıklar, alanında uzman hakemlerin sınava girmesi sonucunda tahkim komisyonunda hakemlik yapmaya hak kazanan hakemler tarafından görülmektedir. İncelenebilirlik incelemesi raportörler tarafından yapılmakta ve incelenmesi uygun görülen uyuşmazlıklar hakemlere tevdi edilmektedir. Hakemler tarafından uyuşmazlıklar yaklaşık 5 ila 6 ay arasında sonuçlanmaktadır. Bu süre genel mahkemelerde ise 3 yılı aşabilmektedir. Hatta İstinaf ve Temyiz süreleride dikkate alınırsa yargılamanın neticelenmesi 3 yıldan daha uzun sürebilmektedir. Bu bakımından Sigorta Tahkim Komisyonu trafik kazası neticesinde başvurulacak yöntemlerden en etkili ve en avantajlı olanıdır. Kararları genel mahkeme kararlarının icra gücüyle aynı olması nedeniyle mağdurlara en etkili çözüm yolunu sunmaktadır.
Avukatın Rolü; Ayrıca belirtmek isteriz ki; mağdurların kendilerine hukuk dışı yöntemlerle ulaşan avukatlara güvenmemesi gerekir. Yukarıda bahsedilen tüm süreçlere hakim olan hukuk büromuz ve avukatlarımızla mağdurların haklarını temin etmekte yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız. Antalya, Alanya ve İstanbul’da hukuk ofislerimizde Türkiye’nin herhangi bir yerinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle uğranılan zararların tazmini için sigorta sektöründe 6 yılı aşkın bir süredir faaliyet göstermekteyiz. Sadece danışma amaçlıda olsa da avukatlarımızla iletişime geçilmesi herhangi bir hak kaybının önüne geçilmesinde faydalı olacaktır.
Trafik Kazası Sonucunda meydana gelen zararlardan başlıcaları;
Ölümlü Trafik Kazas; Destekten Yoksun Kalma Tazminatı, Tedavi Giderleri.
Bedeni Hasarlı Trafik Kazası; Sürekli İş Göremezlik, Geçici İş Göremezlik, Tedavi Giderleri ve Bakıcı Giderleridir.
Maddi Hasarlı Trafik Kazası; Araç Değer Kaybı, Araç Hasarı ve Munzam Zarar kapsamında Araç Hak Mahrumiyeti.